Kategoriler
İtiraz Dilekçesi

Maske Cezasına İtiraz Dilekçesi

Maske Cezasına İtiraz Dilekçesi

NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMİLİĞİ’NE

DAVACI             :

VEKİLİ               :

KARŞI YAN       :

KONU                 : 28/10/2020 tarihinde 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282. Maddesinin ihlal olduğu ve gerekçe olarak “maske takmama kural ihlali” belirtilerek müvekkil aleyhine tanzim edilen tarihli sayılı tutanak numaralı idari para cezasının iptali istemli dilekçemiz hakkında

AÇIKLAMALAR        :

Polis Merkezi’ne bağlı .. ve .. tarafından ..  tarihinde; Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282.maddesi sebep gösterilerek ve “Maske takmama kural ihlali” açıklaması altında .. tutanak numarasıyla müvekkil aleyhine düzenlenen idari para cezası açıkça hukuka aykırı olması hasebiyle Sayın Hakimliğinize başvurma zorunluluğu doğmuştur.

1593 sayılı Kanun’un 57. Maddesinde; ülke genelinde görüldüğünde ihbar edilmesi zorunlu salgın ve bulaşıcı hastalıkların tek tek sayılmak suretiyle (numerus clausus) açıkça yazıldığı, madde metninde  “gibi, ve benzeri” seklinde ifadelere yer verilmediği görülmektedir.

1593 sayılı Kanun’un 72. Maddesinde, salgın ve bulaşıcı hastalıklardan birinin görülmesi veya şüphelenilmesi halinde uygulanabilecek tedbirler yine sınırlı sayıda sayılmak suretiyle (numerus clausus) düzenlenmiştir.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 72. Maddesinde ilk fıkrasında belirtildiği gibi 72.maddedeki tedbirler sadece, “52 ve 64. Maddelerde zikredilen hastalıklardan biri kişi üzerinde zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde” uygulanabilir. Covid-19 salgınına ilgili kanun metninde yer verilmemesi ve sınırlı sayıda hastalık için sınırlı sayıda tedbire hükmedilebileceği açıkça belirtilmekle yetinildiğinden yorum yoluyla bu kanun kapsamında düzenlenmeyen salgın sayısının veya alınacak tedbir sayısının genişletilmesi düşünülemez. Nitekim aksi yönde uygulamalar temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması sorununu gündeme getirecektir.

Ülkemizde olağan dönemde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması sistemi Anayasamızın 13.maddesinde belirlenmiştir. “Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması” başlığını taşıyan 13.madde şöyledir: ” Temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın sadece Anayasanın ilgili maddelerindeki sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlandırılabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözğne ve ruhuna, demokratik toplum düzeni ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”. 13.maddeye göre temel hak ve hürriyetler sınırlandırılırken, sınırlama kanunla yapılmalıdır ve sınırlama Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere dayanmalıdır.

Sonuç olarak yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile benzer bir tedbire ilişkin emsal nitelikteki Yargıtay 19.Ceza Dairesi’nin 2020/4354 esas sayılı kararı da(EK-1)dikkate alınarak, bahse konu kısıtlamanın dayanağı olarak 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gösterilmiş ise de Covid-19 salgın hastalığının ilgili kanun metninde açıkça düzenlenmemesi nedeniyle Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282.maddesi uyarınca tesis edilen idari yaptırım açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırıdır.

SONUÇ VE İSTEM     :Yukarıda belirttiğimiz açıklamalar ışığında ve özellikle idari para cezasının kanuni dayanaktan noksan olarak tanzim edilmiş olması hasebiyle .. tarihinde 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282.maddesi sebep gösterilerek müvekkil .. aleyhine düzenlenen idari para cezasının iptalini,

-Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin ilgili idare üzerine bırakılmasını Sayın Mahkemenizden saygıyla ve vekaleten talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ

EK:

1-YARGITAY 19.CEZA DAİRESİ 2020/4354 ESAS SAYILI KARARI

3-VEKALETNAME SURETİ

Daha önceki Maske cezasına itiraz dilekçesi (emsal kararlı) yazımıza da göz atabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.